- kıvrılma
- κατσάρωμα, στρίψιμο
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
kıvrılma — is. 1) Kıvrılmak işi, bükülme Babasına dille değil, sancıdan ölüyor gibi birkaç kıvrılma, burkulma ile karşılık verdi. H. R. Gürpınar 2) jeol. Yer kabuğunun içten gelen etkenlerle dalgalı bir biçim alması … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ oluşu — is., jeol. Yer kabuğunun belli yerlerinde kıvrılma, kırılma ve yükselme olayları sonucu dağların oluşunu inceleyen bilim kolu, orojeni … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvrılış — is. Kıvrılma işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvrım — is. 1) Bir şeyin kıvrılan yeri, büklüm 2) Bir tür tatlı Cevizli kıvrım. 3) Ayrım, dönemeç Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık. A. Gündüz 4) jeol. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası Birleşik Sözler kıvrım kıvrım … Çağatay Osmanlı Sözlük
inhinâ — (A.) [ ﺎﻨﺤﻥا ] 1. eğri, yay. 2. kıvrılma, bükülme, yay şeklini alma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TAKALLÜS — Kasılma. Bir şeyin büzülüp gerilmesi. Bir uzvun çekilip toplanması. Kıvrılma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİKVAS — Kavislenme, kıvrılma, yay gibi eğilme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük